ENGLISH: A: Did you finish the math project? B: I have not started. A: But it's due tomorrow! B: I thought it was due next week. A: Do you even pay attention in class? B: I guess not. A: Do you know where to start? B: Not at all. A: I can help you. B: That would be awesome. A: I'll help you at my house tonight. B: I'll be there. TURKISH: A: Matematik projesini bitirdin mi? B: Başlamadım. A: Ama yarın olacak! B: Bunun önümüzdeki hafta olacağını düşündüm. A: Sınıfta dikkat ediyor musun? B: Sanmıyorum. A: Nereden başlayacağınızı biliyor musunuz? B: Hiç değil. A: Size yardımcı olabilirim. B: Bu harika olurdu. A: Bu akşam evimde size yardım edeceğim. B: Orada olacağım. Yorum Ekle Gösterim: 12342
|
ENGLISH: A: I have never seen you before. B: I am a new student. A: Where are you from? B: I am from Japan. A: I love Japan! B: What do you love about it? A: I love the food, the culture, and the location. B: I could show you around some day. A: That would be so fun! B: But first, can you show me around here? A: It would be my pleasure. B: Let's start after school. TURKISH: A: Daha önce hiç görmedim. B: Ben yeni bir öğrenciyim. A: Nerelisiniz? B: Ben Japonya'lıyım. A: Japonya'yı seviyorum! B: Bu konuda ne seviyorsun? A: Yemekleri, kültürü ve yeri seviyorum. B: Sana bir gün gösterebilirim. A: Bu çok eğlenceli olurdu! B: Ama önce, bana burada gösterebilir misin? A: Benim zevkimdir. B: Okuldan sonra başlayalım. Yorum Ekle Gösterim: 8707
ENGLISH: A: Are you excited for the first day of school? B: No. I am very afraid. A: What is to be afraid about? B: I am afraid of the teacher. A: But you haven't even met her yet? B: I have heard bad things about her. A: What bad things? B: I heard that she doesn't let anyone laugh. A: That is ridiculous. B: The older kids told me that. A: They're just trying to scare you. B: Oh, really? Thank goodness. TURKISH: A: Okulun ilk gününde heyecanlı mısınız? B: Hayır, çok korkuyorum. A: Neyin korkması gerekiyor? B: Öğretmenden korkuyorum. A: Ama henüz onunla henüz tanışmadın değil mi? B: Onun hakkında kötü şeyler duydum. A: Ne kötü şeyler? B: Kimsenin gülmesine izin vermediğini duydum. A: Bu çok saçma. B: Büyük çocuklar bana bunu anlattı. A: Sadece sizi korkutmaya çalışıyorlar. B: Gerçekten mi? Şükürler olsun Yorum Ekle Gösterim: 8540
|
ENGLISH: A: How many classes did you manage to get? B: I only got two. A: I only got one. B: There are too many full classes at this college. A: I never get the classes I need. B: Have you tried asking the professor for a spot? A: That doesn't work all the time. B: At this point, we will graduate in 10 years. A: That is so early. B: What are you talking about? A: I think we will graduate in 15 years. B: You are funny. TURKISH: A: Kaç ders aldınız? B: Sadece iki tane var. A: Sadece bir tane aldım. B: Bu kolejde çok fazla ders var. A: Asla ihtiyacım olan dersleri alamam. B: Profesörden bir yer aramasını denediniz mi? A: Bu her zaman çalışmıyor. B: Bu noktada, 10 yıl sonra mezun olacağız. A: Bu çok erken. B: Sen neden bahsediyorsun? A: Sanırım 15 yıl içinde mezun olacağız. B: Sen komiksin. Yorum Ekle Gösterim: 8852
ENGLISH: A: When are you going to register for classes? B: My registration date is next month. A: That is terrible. B: Yeah, it is very late. A: Mine is next week. B: Why is your date so early? A: I am a student athlete. B: Maybe I should play a sport. A: Soccer tryouts are tomorrow. B: I don't like soccer. A: Would you rather have a late registration date? B: I actually would. TURKISH: A: Ne zaman derslere kayıt olacaksın? B: Kayıt tarihim önümüzdeki ay olacak. A: Bu korkunç bir şey. B: Evet, çok geç. A: Benimki önümüzdeki haftadır. B: Randevunuz neden bu kadar erken? A: Ben bir öğrenci atletiyim. B: Belki bir spor yapmalıyım. A: Futbol tecrübeleri yarın. B: Futbolu sevmiyorum. A: Geç kayıt yaptırabilir misiniz? B: Aslında yapardım. Yorum Ekle Gösterim: 9583
|