Sınıf Öğretmenim

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

10 Kasım Oratoryosu

E-posta Yazdır PDF


Erkek anlatıcı

Seneler nasıl da geçiyor Ata'm? Seneler nasıl geçiyor sarı sarı?- Dağlarda çiçekler açıyor, mavi mavi- Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum- Ve bütün bu toprağın çocukları Sana hasret çekiyor Ata'm- Sana hasret çekiyor- Söyle bana mavi gözlü kumandanım- Söyle bana, rahat mısın yerinde?- Eminim ki şimdi- Mavi mavi, sarı sarı çiçekler açmadadır- Ankara'nın beyaz mermerlerinde"

 

Erkek KORO:

Atatürk düşüncesidir.

Sonsuza açılan yıllar boyu

Işır sessiz yüzü yarınların,

Güçlü bir umudu kucaklar.

Kız KORO:

Bayrak direğine düşer sevincim.

Erkek KORO:

Anılar saygıya duranda,

Kız KORO:

Ulaşır yücesine bakışlarım.

Dağlarla, ovalarla bir

Kız anlatıcı

Bir dağ taşıyorum omuzlarımda ,

Mahşere dek götüreceğim koşaraktan ,

Adı şanlı , yiğit paşam , genç paşam,

Sana ağıt değil destanlar yaraşır .

Ilık rüzgarlar esiyordu

Selanik ovalarında ;

Çiçekler sabaha doğru. . .

Dağ başka, sokaklar başkaydı;

Gün doğumundan önce.

O gece en güzel yıldızlar kaydı,

Nereden geliyordu bu aydınlık ?

Neydi insanları birden mutlu kılan ?

Bir yeni mevsimdi sanki

Selanik bahçelerinde yayılan

Aylardan Mayıs'tı ;

Yıllardan 1881

Selanik'te Ahmet Subaşı Mahhallesi'nde,

Zübeyde Ana ile, Ali Rıza Baba

Mutlulukların en yücesinde . . . (Adnan Ardağı)

1893 Mustafa Selanik Askeri Rüştüyesinde. . .

Mustafa adı MUSTAFA KEMAL oldu !

Erkek Anlatıcı:

Ardından Manastır Askeri İdadisi

1899 İstanbul Harp okulunda MUSTAFA KEMAL

1902 Harp Akademisi ve 1905'te Kurmay Yüzbaşı olarak orduya katıldı.

İşte bir dev gibi aramızdasın işte!

Bu, gündüz gözlerin öylesine açık

Bu, gündüz gözlerin öylesine görür.

Sen demokrasi, sen özgürlük,

Böyle tanıdık, böyle gördük.

Halk bitkin, halk ümitsiz, bir bela var başımızda

Erkek KORO:

Trakya, Makedonya, Balkan kan içinde

Şehirler ardı ardına düşüyor düşman çatalca önlerinde

Şehirler aç yıldırım çarpmış ağaç gibi yerde ölüler

Gözlerine mil çekilmiş köylüler

 

Erkek anlatıcı

Yıllar, yıllar önceydi. . . Savaşlar, savaşlar. . . Ulus yorgun, bitkin, yılgın

Bir kurtarıcı, bir yıldız adam, bir güneş adam arıyorduk.

Yoksa, bir zaman sınırlarında güneş batmayan koca yurt yok olacaktı.

Kız anlatıcı

Yıl 1915

18 indeyiz martın

Bir dünya çullanmış üzerimize

Topuyla tüfeğiyle

Ne çıkar bundan

Türk olarak doğmuşuz bir kere

İsterse felek

Her türlü cefasını toplasın gelsin

Biziz cefaları serecek yere

Erkek anlatıcı

Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,

Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz . . .

Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbab,

Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.

Öteden saikalar parçalıyor afakı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, www.sinifogretmenim.com

Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer

O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer. . .

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,

Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Kız anlatıcı

Çanakkale'de sisler ardında bir güneş doğmuş, düşmanı Boğaz'ın yiğit sularına gömmüştü

Adı Mustafa Kemal'di, yavaş yavaş herkes O'nu tanıyor; ondan bir şeyler umuyordu.

Bu arada Türk'ün elinde kalan son vatan toprakları da parça parça işgal ediliyordu.

Saraydan yıllardır ümit yoktu. Keyfinde, çıkarındaydı beyler, paşalar. Zaten bu yiğit halkı hiç tanımamışlardı ki. . .

O zaman ulus, O'na yöneldi.

Erkek KORO:

Kemal Paşa / Yenilmez yiğit / şanlı komutan / Savaşa gider gibi yetiş bize / Yetiş bize çöllerde bile olsan / inanç doldur / Güç doldur içimize.

Kız KORO

30 ekim 1918 ordular geri dönecek MONDROS ve artık bütün ümitlere paydos

Kız anlatıcı

Kötü bir gün geldi

Susuverdi mehter

Susuverdi davullar

Bozuluverdi dirlik düzenlik

Gölgemde serinleyen Milletler

Dayadı vatanın bağrına hançer

Ve ağlıyor kader

Erkek anlatıcı

(solo) Madde 1 (koro) Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak Karadeniz'e serbest geçiş sağlanacak

(solo) Madde 3 (koro) Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli görülecek askeri kuvvetten başkası hemen terhis edilecek

(solo) Madde 7 (koro) Müttefikler güvenliklerini tehdit edecek durum olduğunda herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacaktır

Kız anlatıcı

15 Mayıs 1919. . . İzmir düşman elinde. . . Ve Hasan Tahsin, yiğit gazeteci Hasan Tahsin, Türk'ün namusunu savunan ilk kurşunu atıyor.

Artık duramazdı Mustafa Kemal. . . Görev zamanıydı. Önce dış, sonra iç düşman içimiz-den sökülüp atılıncaya kadar, görev başındaydı.

16 Mayıs sabahı Samsun'a doğru yola çıkan Bandırma Vapuru bir başka gururluydu. Ulusun kaderiydi yükü. . .

Erkek KORO:

Ben, Bandırma Vapuru,

Mustafa Kemalim güvertede,

Deniz yorgun duruyor.

Kız KORO:

Samsun önlerindeyiz

Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir güneş doğar.

Hiçbir zaman bu kadar ağarmadı bu deniz.

Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar.

Karanlık günleri geride bıraktık.

Erkek KORO:

On dokuz Mayıs / Mayısın on dokuzu.

Kız KORO:

Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu.

Erkek Anlatıcı

Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam.

İlk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa.

Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Mustafa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarım çiziyordu.

Bir kere bir öndere inanmaya görsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya görsün. Canım verir uğruna, seve seve kılı kıpırdamadan.

Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolu'lunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık.

Erkek KORO:

Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa

Gelişinle içimizi bir sevinçtir aldı

Gayrı veda ettik yasa.

Kız KORO:

Ağarttın güneş gibi yurdumuzu Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a

Erkek KORO:

Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa!

Kız Anlatıcı:

Asker yazıldık yediden yetmişe dek - Kimseye sorulmadı yaşı.

Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek.

Kız KORO:

Ve başladı Kurtuluş Savaşı.

Sen Mustafa Kemal-Gür sesinle haykırıyorsun:

Erkek KORO:

Ya istiklal Ya ölüm!

Erzurum, Sivas, Ankara. . . Ankara'nın burcunda bir bayrak

Erkek anlatıcı

Vatanım tümü milletin hayatı tehlikededir

Kız anlatıcı

Ülkemizin istekleri milletin kararına bağlıdır

Erkek anlatıcı

Tok adam olup dikilmek duyurmak milletin sesini

Kız anlatıcı

İki yer var iki ihtimal ya ölüm ya istiklal

 

Erkek KORO:

Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma-Yollara düşmüş Anadolu'm.

Erkek anlatıcı

Amasyalı Celal oğlu Mıstık

Bilecikli kadayıfçı oğlu Emin

Kırşehirli Mehmet oğlu Samet

Mehmet edip bey kızı Halide Edip

Ardahanlı emin oğlu Rüstem

Erzurumlu İbrahim Beyoğlu Yavuz

70. Alay komutanı Kahraman Halil Bey Kızı 12 yasındaki Nezahet Hanım

Kız KORO:

Yollarda kağnılar geçiyor dostlar

Erkek anlatıcı

Çatma,kurban olayım,çehreni ey nazlı hilâl!

Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. . .

Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!

Erkek KORO:

Ve İnönü'de, Sakarya'da-Yaman oldu hesabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülmemiş dünyada.

Erkek anlatıcı

Yanında duranları gölgede bırakarak

Bir vücut parıldıyor: keskin, ipince, kıvrak

Belli resimde bile: saçı ipek, bakışı çelik

Gerilmiş göğüs, geniş bir şeye siper gibi

Elinde duran kamçı dinini döver gibi

Kız KORO:

Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı vatanın dört yanı

 

Kız anlatıcı

Gece vakti

Karınca gibi yıldız üşmüş gökyüzüne

Çiğ inmişte az öncesi

Ufacık tefecikte çiğ inmiş

Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa'm

Samur kalpak başında

Sırtında bir asker kaputu

Tiril tiril incecikten

Top arabaları geçer uykusunda

Mehmetler Mustafalar bir ordu

Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek

Süvariler geçer yalın kılıç

Şimşekler çakar gözlerinden

Erkek anlatıcı

En güzeli, en yiğidi, en canlısı

Bir milleti kurtaran adam

Ağır ağır Kocatepeye çıkıyor

Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor

Başında kalpağı, parmaklarında cıgarası

Kız anlatıcı

İzmir'e girişini Mustafa Kemali'n

Bir kahve duvarındaki resimde gördüm

Bir ılık güz öğlesinde

Şanlı haki urbası üstünde

Koymuştu kılıcını içine kınının

Yürüyordu arasında sevgili halkının

Ayağında Anadolu'dan getirdiği TOZ

Bir inanç gözlerinde tükenmez

Alabildiğine insan kalabalığı

Bir aydınlık geleceğe bakıyordu

Işıktı sevinçti türküydü

Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal'i

Erkek anlatıcı

Dudaklarında bir milletin kaderi

Erkek KORO:

"Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir…ileri"

Erkek Anlatıcı:

Nehirler uykusundan habersiz

Ovalar vahşi rüzgârlara gerindi

Kız KORO:

Bir savaş ki baş geri etti düşmanı.

Erkek KORO:

Dış düşman yenilmişti.

Kız anlatıcı

İstiklal

Erkek anlatıcı

İstiklal

Kız KORO:

İstiklal

 

Erkek KORO:

İstiklal

Erkek-Kız KORO:

İstiklal

Erkek anlatıcı

Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu.

Kız anlatıcı

İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olmayan Türk devrimini gerçekleştirecekti.

Erkek anlatıcı

29 Ekim 1923. . , Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim: Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler. . .

Kız anlatıcı

Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz O'nu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk:

Erkek KORO

Yılmaz, çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız

Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kahramanız.

Erkek Anlatıcı

Bize yan bakan/Nice bin düşman

Kahroldu/Kahreder bu sarp kuvvet.

Yasasın bu şan/Yasasın vatan

 

Kız KORO

Dünyada ölmez bu cumhuriyet

Arslan gibi fertlerle biz/Garba ibret saçan bir cihanız.

Cumhuriyet yasasın diye/Zulmete nur saçan bir şahabız.

Benliğimize biz hâkimiz/Sultan da hakan da hep bizleriz.

Güneş gibi parladı bahtımız.

Erkek Anlatıcı

Çalışan da/Kazanan da/Hep bizleriz.

Yaratan bize saadeti/Kurtar bu milleti.

Erkek-Kız KORO

Yaşasın Cumhuriyet

Erkek anlatıcı

1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı,öğretim birleştirildi.

Kız anlatıcı

20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi.

Erkek anlatıcı

17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı.

Kız anlatıcı

25 Kasım 1925 şapka kanunu Mecliste kabul edildi.

Erkek anlatıcı

30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı.

 

Kız anlatıcı

25 Aralık 1925 uluslar arası takvim ve saat kabul edildi.

Erkek anlatıcı

17 Şubat 1926 Türk medeni kanunu kabul edildi.

Kız anlatıcı

9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi.

Erkek KORO

Yasa milletinle başbaşa.

Kız KORO

Türk'ün gözbebeği Gazi Paşa

Erkek anlatıcı

Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost.

Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat

Gecem, gündüzüm hürse,

Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse.

Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli.

Rüzgarlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam,

Kız KORO

Sendendir,

Erkek KORO

Sendendir Atatürk.

Kız anlatıcı

M. Kemal onuncu yıl marşı'nı güftesi ve bestesi ile her zaman aklında tutmuştu. Bayram yakını, otomobilini durduruyor. "Onuncu yıl marsı'nı öğrendiniz mi?"diye okuldaki oğlunun ödevini yoklayan (bilgi yelpazesi. net) baba gibi soruyordu. "Sesim söylememe el verişli değil" diyenlere sözlerini yineletiyor,şaşırırlarsa hemen düzeltiyordu. Hele "On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan" dizelerini pek beğendiğini belli ediyordu.

 

Kız KORO

Öğrenci,asker,esnaf ona dönüp başını:

Söylüyor bir oğuzdan onuncu yıl marsını

Çıktık acık alınla on yılda her savaştan

On yılda on beş milyon genç yarattık her yastan.

(MARŞTAN SONRA)

 

Erkek anlatıcı

Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevindiniz büyük önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek:

Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek

 

Kız anlatıcı

Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, gözlerde yağmur gibi yaşlar.

10 Kasım 1938. . . -O sabah gök karardı birdenbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların.

O ki ölmez olandı.

Erkek KORO

Mustafa Kemal'di adı

 

Kız KORO

Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı.

Erkek KORO

Yıl 1938

Kız Anlatıcı

Kasım On

Ve O Kocatepe'de

Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi,

Rahat ve cesur öldü.

Erkek Anlatıcı

Dünyada bir suskunluk: "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar.

Kız Anlatıcı

"Atatürk'ün kendi eliyle çizdiği yeni Türkiye'nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır. "

İngiliz-Times Gazetesi

Erkek Anlatıcı

"Hiçbir kimse bu muzaffer general,bu yılmaz inkılapçı,bu insan kahraman,bu çok popüler adam kadar halkın kalbine yakın olmamıştır"

Fransa,Pekit Prasien Gazetesi

Kız Anlatıcı

"Türkler Atatürk'ü olağan üstü bir tutkunlukla seviyorlar"

Mıısr, El Belag Gazetesi

 

Erkek Anlatıcı

"Atatürk'ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O'nun benzerlerine muhtaç olan çoğu uluslar için de en büyük kayıptır.

Suriye Gazetesi

Kız KORO

Ama Mustafa Kemal toprak değil ki.

Erkek KORO

Mustafa Kemal toprak değil ki.

Mustafa Kemal vatan, Mustafa Kemal bayrak, ama

Mustafa Kemal toprak değil ki Ölüm, yeni bir canlanıştır. Yeni bir hayat

Kız KORO

Ölmedi,

Erkek KORO

Ölmez. Bir ulu, yeşil ağaçtır Yaprağı dökülmez

Kız KORO

Kırılmaz, parçalanmaz, bükülmez

Ölüm, maddeyi terkedip anılarda yaşamaktır.

Erkek KORO

Mustafa Kemal ölmedi.

Kız KORO

Ölmedi.

Ölmedin Ata'm, her an içimizde bitmeyen saygı, sonsuz muhabbetsin.

Andederiz ki, eserin ölmeyecek,

Erkek Anlatıcı

Andederiz ki sen, sonsuza dek yaşayacaksın

Erkek KORO

Yaşayacaksın

Kız KORO

Yaşayacaksın

Erkek-Kız KORO

Yaşayacaksın ATAM






You are here: