Vatan Şarkısı
Amalimiz afkarımız ikbal-i vatandır
Ser-haddimize kal'e bizim hâk-i bedendir
Osmanlılarız ziynetimiz kanlı kefendir
Gavgaada şehadetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can veririz nâm alırız biz
Kan ile kılıçtır görünen bayrağımızda
Can kokusu geçmez ovamızda dağımızda
Her gûşede bir şîr yatar toprağımızda
Gavgaada şehadetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can veririz nâm alırız biz
Osmanlı adı her duyana lerze-resândır
Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-i cihandır
Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır
Gavgaada şehadetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can veririz nâm alırız biz
Top patlasın ateşleri etrafa saçılsın
Cennet kapısı can veren ihvâna açılsın
Dünyada ne bulduk ki ölümden de kaçılsın
Gavgaada şehadetle bütün kâm alırız biz
Osmanlılarız can veririz nâm alırız biz.
Vatan Türküsü
İşte adû, karşıda hâzır-silah,
Arş yiğitler vatan imdâdına.
Arş ileri, arş bizimdir felah,
Arş yiğitler, vatan imdâdına!
Cümlemizin vâlidemizdir vatan,
Herkesi lûtfuyla odur besleyen;
Bastı adû göğsüne biz sağ iken,
Arş yiğitler, vatan imdâdına!
Şân-ı vatan, hıfz-ı bilâd û ibâd,
Etmededir süngünüze istinâd;
Milleti eyler misiniz nâ-murad,
Arş yiğitler, vatan imdâdına!
Rehberimiz gayret-i merdânedir,
Her taşımız bir nice bin cânedir;
Câne değil meyi bugün, şânedir,
Arş yiğitler, vatan imdâdına!
Yare nişandır tenine erlerin,
Mevt ise son rütbesidir askerin;
Altı da bir, üstü de birdir yerin
Arş yiğitler, vatan imdâdına.
Kaynak: Vatan Yahut Silistre, s. 85-86
Vatan Mersiyesi
“Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini
Saçtık eflâke kadar dûdunu ateşlerini
Kapadı gözde olanlar, çıkacak gözlerini
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini
***
Kendimizden niçin olduk bu kadar biz meyus
Gidelim dâdına Allah içün ehl–i namus
Sönüyor şem–i emel işte kırıldı fanus
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini
***
Düşünün devr–i zuhûrundaki şanlı demini
Doldururken şühedası bu fenâ âlemini
Tutacak bir çocuğu kalmadı mı mâtemini
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini
***
Beslemişken bu kadar âdemi ihsanıyla
Gitti bi–çâre vatan ağlayarak şanıyla
Yaz bu mersiyeyi taşa şüheda kanıyla
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini
***
Silmedik bunca yetimin gözünün yaşlarını
Taşa topraklara sürdük o güzel başlarını
Vatanın bağrına vurduk vatanın taşlarını
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini
***
Bir zaman âlem–i ikbalde sultan olduk
Câmi–i âlem idik şimdi perişan olduk
Âh bir kan içenin keyfine kurban olduk
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini”
Bu beyit, millet vicdanında ve İstiklâl Savaşı kahramanı Mustafa Kemal Paşa'nın ruhunda derin yer etmiş olduğunun bir delili de şudur:
Paşa, Sakarya Meydan Muhârebesi'ni kazandıktan sonra kendisine Müşîr (Mareşal) unvanı veren Büyük Millet Meclisi'nde (1 Mart 1922) de söylediği nutukta aynı beytin bâzı kelimelerini:
Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini
şeklinde değiştirerek okumak ihtiyâcını duymuştur.
Aynı şiirin Muzaffer Yalıncık tarafından yapılmış bir de bestesi vardır. (Bkz. Edhem Üngör, Türk Marşları, Ank. 1956. S. 64.
< Önceki | Sonraki > |
---|
- Cumhuriyet Dönemi Türk Romancıları (1940-1950 yılları)
- Cumhuriyet Dönemi Türk Romancıları (Cumhuriyetin ilk yılları)
- Eski Türk Edebiyatından Seçme Gazeller
- Tanzimat Edebiyatı-Gazete
- Tanzimat Edebiyatı-Tiyatro
- Yunus Emre Ve Hayatı
- Tasavvuf Felsefesi
- Divan Edebiyatında Belli Başlı Mazmunlar Ve Sevgli
- Battalname indir, oku
- 13.yy.ilahi ,nefes ,gazel