Sınıf Öğretmenim

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

Aydan'ın Sevgisi (En az 7 kişilik Okul İçi Tiyatro Oyunu)

E-posta Yazdır PDF


OYNAYANLAR:

AYDAN

BURAK

SEKRETER

ŞENAY ÖĞRETMEN

MÜDÜR

SEVGİ ÖĞRETMEN

MÜFETTİŞ

DAMLA

ANNE

BABA

KOMŞULAR

TELEFONDAKİ SES

BİR GRUP ÖĞRENCİ

1. PERDE

 

(Çocuklar öğretmenleriyle oyun oynarken psikolog içeri girer )

 

AYDAN:Merhaba sevgi hanım              (Kızla öğretmen tokalaşır)

SEVGİ:Merhaba Ayadan hanım

AYDAN:Merhaba çocuklar

ÇOCUKLAR:Aaaaa Aydan abla

AYDAN:Hadi çocuklar siz öğretmenizle birlikte oyununuza devam edin.

ÇOCUKLAR:Peki

SEVGİ:Hadi çocuklar

AYDAN:Çocuklkar siz devam edin biz öğretmenizle biraz konuşalım.Buyrun hocam.

Hocam biliyorsunuz öğrencilerinizle bir süre önce konuşmuştum.Size de yapılması gerekenleri söylemiştim öğrencilerin herhangi bir sorunu var mı?

SEVGİ:Evet sizin sayenizde hepsi de iyiler. Ve sağlıklılar ama Damlanın bu sıralarda biraz daha sessiz olduğunu görüyorum size bunu haber verecektim ama sizi bulamadım.

AYDAN:Damlayı büroma götürmeliyim

SEVGİ:Ben Damlayı çağırırken siz de müdürden izin alın .

:Damla buraya gelir misin ?

DAMLA:Efendim öğretmenim.

SEVGİ:Aydan ablan seni götürmek istiyor seninle biraz konuşacakmış.  (Aydan kapıdan girer)

AYDAN:Hadi Damla daha hazırlanmadın mı?

DAMLA:Geldim Aydan abla.

 

DEKOR AYDANIN BÜROSUNA  DEĞİŞİR.

 

AYDAN:Otur bakalım Damla derslerine neden katılmıyorsun?

DAMLA:Aydan abla pazartesi günü öğretmenimiz bizi pikniğe götürdüğünde bir çocuk annesine sarılıp seni çok seviyorum anne diye bağırıyordu.Benim neden bir annem yok?

AYDAN:Senin annen de öğretmenin Damla.

DAMLA.:Hayır o zaman bizi geceleri neden yalnız bırakıyor.

AYDAN:O da kendi odasında kalıyor ama yine aynı okuldasınız.

DAMLA:Ben bunu bilmiyordum Sevgi annem benim.

AYDAN:Tabi ki annen bizi merak etmiştir hadi gidelim artık.       (Birlikte kapıdan çıkarlar.)

SEVGİ:Hoş geldiniz.

DAMLA:Hoş bulduk anneciğim                        (Sevgi şaşırır oyuna devam ederler.)

(İçeri bir bey ve kurum müdürü girer)

 

MÜDÜR:Çocuklar hadi oturun.Size bir misafir getirdim.         (Yanındaki misafiri tanıştırır.)

Sevgi hanım sosyal hizmetler kurumu müfettişlerinden İbrahim Bey,İbrahim Bey öğretmenimiz Sevgi Hanım.           (tanışanlar el sıkışırlar)

MÜFETTİŞ: (Öğretmene dönerek) Merhaba öğretmenim kolay gelsin.

SEVGİ .Sağ olun efendim.

MÜDÜR:Bana müsaade , yapılacak işlerim var....

MÜFETTİŞ:Peki müdür bey.....(Elini uzatır.)

(Müdür öğretmenle tokalaşır...odadan çıkar.)    (Öğretmen müfettişle Aydan psikoloğu tanıştırır.)

SEVGİ:Kurumumuza gönül veren Psikolog Aydan Hanım,

MÜFETTİŞ:Memnun oldum.Bu kurumda psikolog olduğunu bana söylememişlerdi.

AYDAN:Zaten yoktu,benim ayrı bir bürom var fakat zaman zaman buraya gelerek çocuklarla ilgilenmek en büyük zevkimdir.

MÜFETTİŞ:İnsanlık adına böyle bir zevk, zevklerin en yücesidir sanırım.Sizin gibi özverili çalışmalar yapan gönüllüler pek bulunmuyor zamanımızda.Kendi adıma sizi büyük minnettarlıkla tebrik ediyorum.

AYDAN:Teşekkür ederim (saate bakarak )Ben artık gideyim size iyi günler diliyorum.

(Çocuklara yönelerek) Hoşca kalın çocuklar.

ÇOCUKLAR(Hep birlikte) GÜLE GÜLE Aydan ablaaaa....

(Psikolog çıkar.Oyuncular donar.Işık kararır.Ortamdakiler dekordan birer parça alarak çıkarlar iş yeri dekoru hazırlanır.)

 

 

 

 

ll.PERDE

 

(Psikolog hanım kapıdan girer,hırkasını çıkarır ve masasına oturur.Telefonunun ahizesini kaldırır ve 1 tuşuna basar.)

 

AYDAN: Bahar bana gazetemi ve bugünkü randevu listemi getirir misin?

BAHAR:Peki efendim.

Sekreter içeri girer,gazeteyi ve günlük randevu listesini masaya bırakır.

AYDAN:Teşekkürler,bir fincan da kahve getirir misin?

BAHAR:Hemen...

(   Aydan gazeteyi açar ve okumaya başlar 2-3 dakika sonra kahvesi gelir.Gazetenin 4.sayfasındaki haberi dikkatlice okur.Bu bir kaza haberidir.Trafik kazasında 3 ölü haberi vardır.)

AYDAN:Diyarbakır-İstanbul karayolu 25.km sinde Diyarbakır Sur Seyahat otobüs işletmesine ait 21 E 1970 Plakalı otobüs kayarak şaranpole yuvarlanması sonucu Sebahattin TUNCELİ,Kamil SANCAK,Şenay İPEKLİ ( Seslice ve heyecanlanarak) adlı vatandaşlar hayatlarını kaybetmişlerdir.

(Heyecanla ve çığlık atarak)

Öğretmeniiiiim,olamaz hayıııııır,olamaz                   (Sekreter içeri girer teselli etmeye çalışır.)

(Aydan gazeteyi sekretere uzatır.)

Bahar ne olur yanlış okuduğumu söyle Şenay.....Şenay öğretmenim ölmüüüüüüş.(Hıçkırıklara boğulur,masanın üzerinden selpak alarak gözünü ve burnunu siler,hıçkırmaya devam eder...)

(Hıçkırarak)

(Sahneye dönerek) Öğretmenim,sevgili öğretmenim bana geliyordu ne olur ölme !

Hayır ,hayır.... Bu doğru olamaz....Bu bir rüya olmalı.

(Yazıhanenin kapı zili çalınca sekreter kapıyı açmak üzere çıkar)

(Aydan,sandalyesine oturur kafasını masaya koyarak hıçkırıklara boğulur,içeriye babaları ile çocuklar girer baba telaşla...)

BURAK(AYDAN’IN EŞİ):( Sekretere çocukları dışarıya çıkarmasını işaret ederek ) Aydan kendine gel ne oldu sana?

AYDAN: (Gazeteyi uzatarak) Öğretmenim,Öğretmeni.....(Hıçkırarak ve kekeleyerek) öl...ölmüş,canım öğretmenim beni ziyarete geliyordu....(Ağlamaya devam eder.) Burak ne olur yanlış okuduğumu söyle,ne olur bunun bir rüya olduğunu söyle...

BURAK:( Gazeteyi fırlatarak ) Amaaaan ,Aydan üzüldüğüne bak ne olmuş öldüyse kendini neden mahfediyorsun?Bir öğretmen yüzünden bu kadar üzülmeye,harap olmaya değer mi?

AYDAN:(Sinirlenerek) Burak saçmalama,sen ne diyorsun benim öğretmenim hakkında nasıl böyle sözler söyleyebiliyorsun sen benim öğretmenimi tanımıyorsun o başkaydı...

O ,benim herşeyimdi.Lütfen sus!

BURAK:Aydan saçmalayan sensin ne olmuş öldüyse...

AYDAN:( Sinirlenerek üzerine yürüyerek) Hala devam ediyorsun sana sus diyorum.

(Burak’ı yumruklayarak) Sen, Şenay öğretmenimi tanıyamazsın.( Aniden geri döner,masasına hızlıca yürür,çekmeceden bir defter çıkarır eşine uzatarak)

Al,al Burak oku da Şenay öğretmenim’in kim olduğunu sen de anla!

(Burak defteri alır ,açar,bir sandalyeye oturur,okumaya başlar..)

(Işık Burak üzerine yoğunlaşır,sahne dekoru değişir,ışık sahneyi aydınlatırken Burak donarak kalır.Sahne yerleşince Burak sahneyi terk eder.)

(Sahne dekoru değişirken AYDAN günlüğünün giriş bölümünü sahne önüne çıkarak ifade eder.)

 

 

AYDAN:(Sahneye dönerek) Merhaba sevgili günlüğüm.Geçmişimde 3 arkadaşım oldu.Biri de sensin sana bütün geçmişimi anlatacağım.

Gençliğe atıldığım en güzel yıllardı lise yıllarımdı.Ailem kendi halinde.: Annem,poker masasında babam tanımadığımız insanlarla içki masalarında duyduğumuza göre bir de başka kadın var.Ben ise gençliğin verdiği problemlerle boğuşan gencecik bir kız.Üniversite telaşı arkadaş çevresi okul gibi sorunlarla boğuşuyordum beni dinleyecek bir insana ihtiyacım vardı.Ama annem her seferinde sonra kızım şimdi olmaz derdi.Babam ise gece geç gelir çoğu zaman benimle ilgilenmezdi.

Tüm yalnızlığımı arkadaşlarımla doldurmaya çalışırdım.Ama gördüm ki onlarla da boşluk dolmuyor bu problemlerimle boğuşurken okulumuza yeni bir öğretmen geldi.Edebiyat derslerimize giriyordu.ŞENAY ÖĞRETMEN

 

(Dekor değişikliği tamamlanır.Öğrenciler yerlerini alırlar.Öğretmen yazdırdığı kompozisyonları okuyordur.Zil çalar.)

 

ŞENAY:Aydan,sen biraz kalır mısın?Yazdıkların beni çok etkiledi seninle okul çıkışı görüşmek istiyorum.

AYDAN:(Kafasını önüne eğerek) Peki öğretmenim.

 

(Işık kararır,)

 

AYDAN(Sahneye dönerek):Öğretmen benim ne yapabilir ki ben zaten bunalmışım bir de onu mu bunaltacaktım,ailemden başkası bana nasıl şefkat gösterebilirdi ki?

 

(Sınıf dekorunda,öğrenciler gitmiştir,öğretmen ile Aydan yalnız)

 

ŞENAY: Aydan,kızım ben yokluklarla büyüdüm babam ben daha ilkokuldayken öldü annem binbir cefa ile beni büyüttü öğretmenliği gönüllü seçtim ben kendimi senin gibi öğrencilere adadım bana sonuna kadar güvenebilirsin seninle izin verirsen yakından ilgilenmek seni dinlemek istiyorum.

(Aydan yere bakmaktadır)

Bak,Aydan yazdığın kompozisyonda kendini ve içinde bulunduğun ortamı çok iyi anlatmışsın.Yazdıklarına bakılırsa ailenle problemlerin var bu durum doğrusu çoğu gençte var ama seninki biraz daha farklı gibi senin bu sevgisizliği,boşluğu anlattığın gibi yanlışlıklar sayabileceğimiz yollarda araman işi daha da çıkmaza sürükleyecektir.Senin yaşındaki öğrencilerin erkek arkadaşı olması doğal ama bunun arkadaşlıktan öteye gitmesi konusunda pek aynı düşüncede olduğumuz söylenemez.Üstelik şu evden kaçmak hakkındaki görüşlerine hiç katılmıyorum çünkü dışarıda senin sandığın gibi toz pembe bir hayat yok tam tersine seni pusuya yatarak bekleyen bin türlü kurt var.Onlarla mücadele gücü bulamayacaksın seni mahfedeceklerdir.

(Aydan ağlamaya başlar.Öğretmen ŞENAY ona sarılarak...)

Yavrum seni anlıyorum ağla ağla açılırsın bu Dünya’ya hepimiz ağlayarak geldik ağlamak kadar doğalı yoktur.Hem bak ağlamak sana başka bir güzellik verdi.

(Aydan öğretmenin bu lafı üzerine güler elindeki mendille gözünü siler burnunu siler..)

AYDAN:Öğretmenim size tarifsiz bir güven ve yakınlık hissediyorum ama bu aynı zamanda da beni korkutuyor.

ŞENAY:(Saatine bakarak) Oooooo,bayağı geç olmuş evde çocuklar aç kaldı daha gidip yemek yapacağım eeeeee boşuna dememişler mum dibine ışık vermez diye.Bak kendi çocuklarımı bile unuttum.Hadi sen de evine yarın okulda tekrar görüşürüz bir plan yaparak neler yapabileceğimizi konuşuruz.(Aydan’a sıkıca sarılır.)

AYDAN:Teşekkür ederim öğretmenim beni çok rahatlattınız.Yıllardır anneme sarılmamıştım siz bu duyguyu tekrar tattırdınız bana.Sizi daha fazla evinizden uzak tutmamalıyım.(Tekrar sarılarak)İyi akşamlar.

(Işık kararır.Aydan sahne önüne çıkar.Dekor değişir.)

AYDAN:O günden sonra Şenay öğretmenim bana üniversiteye hazırlanmam konusunda büyük fedakarlıklarla yardım etti öğretmen arkadaşlarıyla haftasonlarında günler düzenler beni de çağırır bilmediğim konularda sorular sormamı sağlayarak üniversiteye hazırlardı.Birlikte sinemaya giderdik.Bulaşık yıkardık.Gülerdik oyunlarla ders çalışırdık onun sayesinde kitap okuma hastalığım gibi tatlı alışkanlıklarım oluşmaya başlamıştı.Okul çıkışlarında öğretmenimle birlikte çıkar evine giderdik.Yemeği birlikte hazırlar bu esnada da derste işlediklerimizi tekrar ederek sohbet ederdik.Hayat üniversitesinden birçok dersi o zamanlar edinmiştim.

Akşam geç saatlere kadar Şenay öğretmende kalır o hadi git artık demeden evime gitmek istemezdim eve gitme zamanı da gelince içimi bir hüzün kaplardı.

Eve gittiğimde ise benim geciktiğimi farketmediklerini görür kendimi odama atar kitaplarıma dalar öylece uyuyakalırdım.

Şenay öğretmenimle öyle kaynaşmıştıkki beni arkadaşlarına tanıştırırken kızım diye tanıştırdığı gün içimde birşeylerin kıpırdadığını hissetmiştim.

Birgün öğretmenimle gazete okurken taşrada doğuda biryerlerde öğretmensiz bir köy okulu olduğu haberi ile  Şenay öğretmenin tain isterdim ama sen varsın sen üniversiteyi kazan da oralardaki yavrulara koşayım demişti.Şaşırmıştım demek benim yüzümden sık sık çarpıklıklarından şikayet ettiği bu İstanbul’dan ayrılamıyordu.Bu belki de beni daha da kamçılamıştı.Üstelik o azıcık maaşıyla İstanbul’da sırf benim için kalıyordu.Ben de üniversiteyi kazanarak ona en güzel mükafatı vermeliydim.

O güne kadar herşey yolunda gidiyordu o gün Şenay öğretmenimi derste biraz üzgün gördüm ders çıkışında yanına gittim ağlamaklıydı.Bana sebebini söylemedi ama artık daha az görüşüyorduk hep bir bahane uydurarak benden kaçıyordu.

Üniversite sınavı o haftasonu yapılacaktı kendimi hazır hissediyordum kazanacağımdan emindim sınava gireceğim yere giderken öğretmenime telefon ettim başarılar dilerken sesi titriyordu.

Sınavdan çıkınca Şenay öğretmeni karşımda gördüğümde çok sevinmiştim.Onunla çok kez sarılmıştık ama hiç bu kadar candan sarılmamıştık birşeyler olacağını tahmin etmeliydim ama sınavın iyi geçtiği sevinciyle sezememiştim tersliği.Şenay öğretmenim bir çay ocağına oturmayı teklif etti.Ona sizin eve gidelim dediğimde gözlerinin dolduğunu sesinin titrediğini hatırlıyorum.Bahanelerle beni evine götürmeyerek boğazda bir çay bahçesine oturduk.

Babamın ziyarete geldiğini söyledi.Bendeki değişikliğin sebebi olduğu için,onların yaşam tarzlarından,düşünce yapılarından uzaklaştığım gerekçesiyle öğretmenime benden uzak durmasını kaba bir dille söylemiş.Ona göre benim daha insancıl olmam,daha humanist düşünmem suçmuş. Eğer bir daha benimle görüşürse babam beni okuldan alacağını söylemiş.

Şenay öğretmen de bu yüzden bana uzan durmaya çalışıyormuş.

Çaylarımızı yudumlarken birgün taşrada biryerlere gitmeyi istediğini söylediğini hatırlattı.

Hatırlamıştım evde gazete okurken bir habere istinaden söylemişti.

Tain istediğini Diyarbakır’ın Dicle ilçesine eşyalarını gönderdiğini söyledi.Şok olmuştum.Bu güzel günümü paylaşmaya çalışırken öğretmenimin hem de annem-babam herşeyim olan Şenay öğretmenimin benden kilometrelerce uzağa gideceği haberi beni yıkmıştı.

Onu vazgeçirmeye çalıştım ama nafile kararı kesindi.Üstelik çokta istiyordu.Ağlamamak için kendimi zor tuttum sarıldık birbirimize öylece belki saatlerce kaldık.Gene o işi idare eden espirili havasıyla beni ikna etmişti.Şenay öğretmen içi kan ağlasa da hemen konuyu değiştiren yanı,kabiliyeti de vardı.

Hemen hemen hergün onunla telefonlaştık Diyarbakır’ı anlattı bana karpuzlarından bahsetti öğrencilerinden söz etti.Ülkemizin her yerinin ayrı bir cennet olduğunu söylerdi.

Ben de onun isteklerini yerine getirmiş uzman bir psikolog olmuştum.

Evet sevgili günlük ben onu unutamam geçenlerde bir telefon ettiğinde o da beni özlediğini İstanbul’a geleceğini gene o en son görüştüğümüz çay bahçesine gitmek istediğini söyledi.

(Sahne ışıkları yanar elinde günlük okur vaziyette Burak defteri kapatarak)

BURAK:(Bir müddet öylece kalarak kafasını kaldırır eşine bakar.)Aydan,seni,şimdi daha iyi anlıyorum.Haklısın.

 

Bir sessizlik olur

 

BURAK:Aydan moralin çok bozuk biraz dışarı çıkalım mı belki biraz rahatlarsın.

AYDAN :Rahatlayacağımı sanmıyorum

BURAK:Ozaman eve gidelim herkesin evi en rahatıdır.

AYDAN :Hiç gerk yok Burak

BURAK:İtiraz istemiyorum.

(Aydanı kaldırır ve kapıdan çıkarlar dekor Aydanın evine değişir.

BURAK:Ben gideyim senin yalnız kalman gerekiyor

AYDAN:Evet Burak yalnız kalmam iyi olur.

(Burak çıkar elinde Aydanın günlüğü ile Aydanın annesi ve babasının yanındadır kapıyı sertçe çalar.)

BURAK:Sizin de bir kızınız var hiç sormuyor musunuz?Kızımız nerede ne yapıyor diye bir de onu Şenay öğretmeninden ayırdınız.Hiç üzülmediniz mi?Zaten artık Aydan mutlu olamaz çünkü annesi babası herşeyi olan Şenay öğretmenini bir trafik kazasında ölmüş şimdi mutlu musunuz?

(Anne ve babanın boynu bükük dururken Burak Aydanın günlüğünü uzatır ve )

BURAK:Alın bu günlüğü de Şenay öğretmeni sizler de tanıyın

(Burak kendi evine gelmiştir.)

AYDAN :hoş geldin Burak.

BURAK: Hoş bulduk Aydan beni affettin mi?

AYDAN :Ne için Burak?

BURAK:Öğretmenin için ağlamanı saçma buldum

AYDAN:Sen Şenay öğretmenim tanımıyordun ki...

(Kapı çalar Aydanın annesi ve babası ellerinde çiçekle gelirler.)

ANNE VE BABA:Bizi affet kızım.Seni nasıl oldu da ihmal ettik

BABA:Bizi affettin mi kızım?

 

AYDAN:Siz bana hiç şefkat göstermediniz.Kendi sorunlarımla kendim ilgilendim sonra da dertlerimi Şenay öğretmenime açtım sevginizi istemedim,şefkatinizi istemedim her şeye göz yumdum peki ama şenay öğretmenimden ne istediniz.O size ne yaptı ha ne yaptı.

(Aydan ağlayarak)

o benden klometrelerce uzaktı sesini duyabiliyordum ama.....Şimdi sizi nasıl affedeyim söyler misiniz bana

BURAK:Sakin ol Aydan ben sana su getireyim otur sen şöyle

(Su gelir Aydan suyu içer ve masanın üzerine bardağı bırakır.

AYDAN :Teşekkür ederim.

BABA:Hep senin yüzünden gözün kumardan başka bir şey görmüyor.

ANNE:Senin yaptığın çok mu farklı benimkinden içki ve diğer kadınlar...Benim yaptığım bunlardan iyi.

BURAK:İkiniz de suçlusunuz sonuçta ikinizde yalnız bıraktınız Aydanı

AYDAN:Sizi affedecek biri varsa o da Şenay öğretmen.O da artık cevap veremez.

(Aydan bunu söylemeye başladığında zil çalmış olur.Burak kapıyı açar ve Şenay öğretmen içeri girer Aydan başı öne eğik koltuktadır.

ANNE:Kızım biz ona kendimizi afettiremeyiz ama....

BABA:Sus da hatırlatma bari kızımıza zaten üzgün

ANNE:Sen karışma nezaman nerede,nasıl konuşulacağını bilirim.

BABA:Onun için mi üzüyorsun kızımızı

(Şenay öğretmen bavulunu yere koyar

ŞENAY:Aaaaaa yeter artık eve misafir giriyor siz farkında değilsiniz

ANNE:Pardon kapıyı duymadık da....Buyrun,Hoşgeldiniz sizi tanıyamadım.Aydanın komşusu musunuz.?

(Bu sırada Aydan başı eğik dinlemekte

ŞENAY:Hayır ben Aydanın öğretmeni.Şenay.

ANNE-BABA-BURAK:Şenay öğretmen mi?

(Aydan başını kaldırır )

ŞENAY:Evet Şenay öğretmen...

AYDAN:Öğretmenim canım benim beni bırakmayacağını biliyordum

ŞENAY:Ne ölmesi aydan birisi bana olanları anlatsın lütfen

(Aydan gazeteyi uzatır Şenay sessizce okur ve gülmeye başlar.Evdekiler de gülümserler.Şenay Aydanın elini tutar.Baba dışarı çıkar

ŞENAY:Üzülme yavrum bak buradayım yine beraberiz.

AYDAN :Canım öğretmenim  benim

(Kapı çalar Baba elinde çiçöeklerle gelir Şenaya dönerek

BABA:Bizi affedin Şenay hanım yaptığınız iyilikleri yeni öğrendik.

ANNE:Şenay hanım lütfen affedin yaptığınız iyilikleri öğrenince koştuk geldik Aydana özür diledik o da asıl özür dilenmesi gerekenin siz olduğunu söyledi çok pişman olduk çünkü sizi öldü sandık şimdi öyle mutluyuz ki...

ŞENAY:Önemli değil sadece Aydandan ayrılmam yıktı beni.

ANNE:Çok iyisiniz.

BABA:Sağolun Şenay hanım

(Kapı çalar üst kat komşuları gelir.

GÜZİN HANIM:Dışarıda ayakkabıları çok gördük de merak ettik bir şey mi var acaba?

AYDAN:Yok Güzin Abla umutsuz bir beklentimiz gerçekleşti de onu kutluyoruz.

BURAK:Ölmüş değerli bir kişi,topluma yararlı bir kişi diri bir şekilde karşımıza çıkınca biraz şaşırdık o kadar.

GÜZİN VE DİĞER KOMŞULAR:Ne canlandı mı?

(Bağırarak kaçarlar.Evdekiler de gülerler.

AYDAN:Hocam size büromu göstermek istiyorum biraz dinlenin de gidelim

ŞENAY:Ben yorgun değilim sabırsızlanıyorum.Hadi gidelim.

BABA:Biz gitmeyelim

ANNE:Hem ben daha akşama yemek yapacağım size iyi günler dilerim.(Aydana sarılır.)

ANNE:Canım yavrum benim Aydanım

 

3. perde

Dekor büroya değişir.

 

ŞENAY :Ne kadar güzel bir büro tam sana layık

AYDAN:Teşekkür ederim sayenizde Kapı tıklar ve açılır.

BAHAR:Şey efendim rahatsız ettim üzgünüm ama misafirimiz geldi

AYDAN:Randevuları varmıymış

BAHAR:Yok herhalde biz onun dostlerıyız diyorlar.

AYDAN :Çağır bakalım şunları merak ettim

BAHAR:Peki efendim.

(Bağırarak gelebilirsiniz der içeri sevgi ve sevginin öğrencileri girer

AYDAN:Oooooo bu ne güzel sürpriz sizi gördüğüme çok sevindim sevgi hanım Şenay öğretmenim Hocam bu da sevgi hanım bu minikler de çocuk esirgeme kurumunun en şirin çocukları ben onlara sık sık ziyarete giderim onlar da bana gelmişler

ŞENAY:Seninle gurur duyuyorum Aydan  aaaaaa görüyor musun sana aldığım hediyeyi olaylardan sonra unutuverdim

(Aydana paketi uzatır içinden ATATÜRK resmi çıkar Aydan sahneye dönerek

AYDAN:Çok güzel teşekkür ederim

(Seyircilere selam verirler kapanış müziği ile oyun sona erer)






You are here: